29 Kasım 2012 Perşembe

P.S.G - Haftalık Ücretler


Aşağıda ki liste, Paris Saint-Germain'nin oyuncuları için haftalık ödediği ücretleri içeriyor. Liste başı tabi ki Zlatan İbrahimovic.

Zlatan Ibrahimovic - £200,000

Thiago Silva - £150,000

Thiago Motta - £75,000

Maxwell - £75,000

Javier Pastore - £70,000

Alex - £70,000

Diego Lugano - £68,000

Nenê - £67,000

Mamadou Sakho - £66,000

Ezequiel Lavezzi - £66,000

Mohamed Sissoko - £64,000

Gregory van der Wiel - £60,000

Jeremy Menez - £56,000

Kevin Gameiro - £56,000

Salvatore Sirigu - £50,000

Blaise Matuidi - £48,000

Guillaume Hoarau - £40,000

Clement Chantôme - £36,000

Mathieu Bodner - £36,000

Sylvain Armand - £30,000

Zaumana Camara - £28,000

Nicolas Douchez - £24,000

Peguy Luyindula - £24,000

20 Kasım 2012 Salı

Andriy Shevchenko



Dün Milano'da eski takım arkadaşları Paolo Maldini, Filippo Inzaghi, Ibrahim Ba ve Angelo Carbone ile öğle yemeğinde bir araya gelmiş. Malum Sheva aktif futbolu bıraktı ve siyasete atılacağını söyledi. Ama bu siyaset işine girmesinin en az bir iki yıl alacağını, bu süre zarfında da bol bol seyahat edip izleyebildiği kadar futbol maçını izlemek istediğini belirtmiş.

Mevkii Meselesi



-Patron, bu hafta ileride oynayabilirmiyim?
+Hayır, bu hafta kalede oynayacaksın!

Bu didişmenin nereye varacağı merak konusu. Belki kulüp içerinde bir sıkıntı yok ama Theo Walcott'un hep söylediği ''en uçta oynamak istiyorum'' ''şampiyonluk istiyorum'' sözleri, sürekli ingiliz basını tarafından şişirilip servis ediliyor. Lakin teknik ekip ve yönetimin R.v.P. olayından ders çıkardıkları kesin. Theo'nun kulüpten ayrılmaması için haftalık ücretine iyi bir iyileştirme yaptıktan sonra diğer oyuncularla masaya oturulacağı konuşuluyormuş..

18 Kasım 2012 Pazar

No: Dokuzgillerden İbra



12 yil once Arsenal formasiyla Zlatan.. 16 yaşında Arsenal'in kapisindan donmek şimdiler de bir genç icin yıkıcı bir durumdur. Ama Zlatan yılmayanlardan. Kariyerinde Arsenal olmadan, en basinda seçtiği Ajax ile muhteşem bir kariyere imza attı. Her ne kadar şampiyonluk kaçıran bir futbolcu olarak anılsa da, attığı gollerle yeşil çimde yapılabileceklerin sınırını silen bir oyuncu olarak anılacak..

12 Kasım 2012 Pazartesi

#Respect



Herşeyden önce rakibinin elini tutmak.
Dostça başlayıp, dostça bitirmek.
Saygı göstermek.. #RESPECT

8 Kasım 2012 Perşembe

Übermensch = Gerd Müller


Almanca über: üst, mensch: insan demek. Almanlar için bu iki kelimenin 70'li yıllarda ki anlamı mutlak bir şekilde Gerd Müller demekti. Bayer Münih'in avrupa kupalarını, almanların ise dünya futbolunu domine ettiği yıllar. Hepsinin temel yapı taşı Gerd Müller..

5 Kasım 2012 Pazartesi

10. Hafta Antalyaspor - Trabzonspor



Zor maç Trabzonspor için. Geçen son 3 sezonun deplasman kaplanı Trabzonspor, bu sezon deplasman kedisine dönmüş durumda. Haliyle her deplasman, taraftarları endişeye sevk ediyor. Bu maçta onlardan biri, hatta sezonun en zoru bile denebilir belki. Geçen hafta ki bursa maçını telafi edemeyecek kadar bir zor deplasman hemde.

Matthew Le Tissier


İngiliz futbolunun yada dünya futbolunun en underrated futbolcusu. Evet bana göre kesinlikle böyle. Uzun zamandır hakkında bir şeyler yazmak istediğim ender topçulardandır kendisi. Oynadığı dönemde izleyememekten en çok üzüntü duyduğum futbolcu da diyebilirim kesinlikle. Çünkü her zaman sempatimiz olmuştur endüstriyel futbola karşı duran futbolculara. Matthew Le Tissier'da kesinlikle onlardan biriydi.

2 Kasım 2012 Cuma

Yeni Oyuncak


Carlos Slim, dünyanın en zengin adamı. Meksikalı iş adamının futbol tutkusu ülkesinde herkesin bildiği birşeymiş.

29 Ekim 2012 Pazartesi

OLİVER KAHN


Öyle bir kaleci düşün ki, karşı karşıya kaldığında ayakların titresin. Yüzüne baktığında bir insandan çok ürkütücü bir şey gör. Sarı bir dev, tam ortasında durduğu kaleyi kaplayan bir kaleci. Almanların en efsane futbolcularından biri. Hatta en efsane sporcularından..

28 Ekim 2012 Pazar

Maç sonu: Trabzonspor 0:1 Bursaspor


Herşey bir kenara, maç sonu kalp krizi geçiren Bursaspor başkanı İbrahim Yazıcı'da idi kulağım. Neyse ki yayıncı kuruluşun aktardığı ilk bilgiler iyi olduğu yönünde. Sonuç ne olursa olsun, taraftar olsun başkan olsun fark etmez. Öncelik her zaman insandadır..

9. Hafta: Trabzonspor - Bursaspor


Geçen hafta ki Beşiktaş maçında büyük sıkıntı sinyanleri veren Trabzonspor için kırılma maçlarından biri Bursaspor maçı. Avni aker'de 37 yıldır kaybetmiyor olsa bile Trabzonspor, taraftar için Bursaspor maçları içerde veya dışarıda hep sıkıntı olarak görülmüştür.

26 Ekim 2012 Cuma

Rakip kardeşler



Asturias Prensliği ödülü, her sene Asturias Presliği Vakfı (Fundacion Principe de Asturias) tarafından bilim, insanlık ve kamu hizmetleri alanında kayda değer çalışmalar yapmış bireyler, oluşumlar veya organisazyonlara senelik vevrilen bir ödülmüş. İlk kez 24 eylül 1980 tarihinde verilmeye başlanan ödüller her sene, İspanya'nın özerk bir bölgesi olan Asturias'ın başkenti Oviedo'da verilmekteymiş.

23 Ekim 2012 Salı

Kaleci

Blog içerisinde ileride sık sık rastlayabileceğiniz bir başlık. Zira fırsat buldukça kaleciler üzerine uzun uzun yazacağım. Bugün özellikle bir isim üzerinden değilde, genel olarak kalecilere, kaleciliğe bakış açımı aktarmak istiyorum..

22 Ekim 2012 Pazartesi

Saf golcü


Dün akşam oynanan Real Sociedad- A.Madrid maçını tamamını izleyemedim açıkcası. Ama ilk yarıya da göz atmadan edemedim. A. Madrid'in tartışmasız en iyi oyuncusu Falcao. Tam bir golcü. Onu diğerlerinden(Messi ve C. Ronaldo) ayıran mutlak özellik kuşkusuz ceza sahası içerisinde ki bitiriciliği, izleyenlere saf golcü olduğunu hissettirmesi. Dün akşam da takımını ipten alan golü atmış. Büyük ihtimalle bu sezon bu tip golleri sıkça izleyeceğiz kendisinden.

Maç sonu: Beşiktaş:1-1:Trabzonspor


İkinci yarısı itibari ile futbol severler büyük ihtimalle bu yıl içinde ki en iyi futbolu izlediler sanırım. Yada en iyi mücadeleyi diyebiliriz. İki takımda elinden geleni yapmaya çalıştı. Ama Beşiktaş daha fazlası için çabaladı. ilk yarı kısır futbola rağmen bir gol ile geçilirken, ikinci yarı ise tam tersi güzellikte maalesef tek gol ile tamamlandı.

21 Ekim 2012 Pazar

8. Hafta: Beşiktaş-Trabzonspor


Milli maçlardan sonra ki ilk hafta. İki takım da yabancı milli futbolcuları hariç, yerli oyuncularla tam kadro çalışma fırsatı buldular bu süreçte. Tarafltarlar milli takıma futbolcu alınmamasından dolayı kızgın olsalar da, iki teknik direktör bu seçimlerden gayet memnundur büyük ihtimalle.

Beşiktaş, hala belirsizlikler içerisin de. Nedir bu belirsizlikler; öncelikle yönetimde ki sıkıntılar. çözülemeyen, aşılamayan mali sıkıntılar, Q7 problemi, Ferrari problemi. Bunlar ilk etapta göze çarpanlar. Öte yandan futbol takımı da belirsizlik içerisinde. Hala ilk on bir bir türlü sayılamıyor sanki Beşiktaş cephesinde. Taraftar Samet Aybaba'ya güvensek mi güvenmesek mi çelişkisinde.

Trabzonspor ise daha biraz ferahta. Taraftarın, elden giden futbolculardan dolayı mevcut kadrodan çok büyük beklentisi yok. Bu da takım üzerinde daha rahat bir hava yaratmakta. Şenol Güneş istediği defans bloğunu oluşturmuş olmakla birlikte hücum hattında bazı sıkıntıları var hala. Bekleneni veremeyen Henrique gibi forvet var ama bir türlü istediği verimi alamıyor. Halil Altıntop ise saha içi performansı ile ısrarla ben forvet değilim diyor gibi. Öte yandan henüz resmi maçlar da görücüye çıkmayan bir Emre Güral gerçeği var. Burda Emre'ye dikkat çekmek istiyorum. Emre oynadığı 3 hazırlık maçında 6 gol atan bir futbolcu. izlediğim kadar da, bu takımın gol sorununu kısa sürede çözecek bir forvet. Hem uzun pivot santrafor hem de ayağını gayet iyi kullanıyor. Düzgün şutlar çektiği gibi, ceza sahası içinde kısa çalımlarla kaleyi karşısına alabiliyor. Şenol hoca 7 haftadır uyguladığı tek forvet başlayıp, 4-5-1 sistemini hızlı kanat oyuncuları ile 4-3-3 getirmeyi denemeyi bırakıp, iki forvet ile başlayıp bu takımı 4-4-2'de denemesi lazım. İki forvet olarak ise Janko ve Emre olmalı mutlaka. Bir başka forvet Janko, milli maçları verimli geçirdi. Milli takımda hakettiği süreyi alıp kumaşını tekrar gösterdi. Aynı süreyi Trabzonspor'da aldığı sürece daha verimli olacaktır.

Zor maç. İki takımın da mevcut puan durumun da ısrarla 3 puana ihtiyacı var. Beraberlikte iki takım da memnun olmayacaktır. Beşiktaş aldığı 3 puanla Trabzonspor'u yakalayıp bende lig de varım diyecek. Aksi bir sonuçta lige çok erken havlu atma durumu var. Trabzonspor ise alacağı 3 puanla, ligi kolay kolay bırakmayacağını, beklentinin olmadığı sezon da daha rahat olduğu belli edecektir.

Maçın kilit noktaları/adamları: Trabzonspor'un oyun dizilişi, Sapara, Zokara, Bamba ve Janko. Beşiktaş için ise Fernandes, Olcay ve Almeida.