5 Kasım 2012 Pazartesi

Matthew Le Tissier


İngiliz futbolunun yada dünya futbolunun en underrated futbolcusu. Evet bana göre kesinlikle böyle. Uzun zamandır hakkında bir şeyler yazmak istediğim ender topçulardandır kendisi. Oynadığı dönemde izleyememekten en çok üzüntü duyduğum futbolcu da diyebilirim kesinlikle. Çünkü her zaman sempatimiz olmuştur endüstriyel futbola karşı duran futbolculara. Matthew Le Tissier'da kesinlikle onlardan biriydi.

İsminin bir ingilizi andırmamasının sebebi, manş denizinde ki bir ingiliz adasında doğduğundandır. Aslında biraz da bu yönüyle Eric Cantona'ya da benzemiyor değil hani. İkisine de aynı sempatiyle yaklaşmam ikisinin de fransız suyu içmesinden sanırım. Tabi birde ''7'' numara. On yaşında doğduğu yerin takımı Vale Recreation'da çeşitli katogerilerde forma giydikten sonra 85-86 sezonu öncesi Southampton'a transfer oluyor. Bir sezon paf takım da oynayan Tissier, bir sezon sonra a takıma yükseliyor. Asıl hikaye de burada başlıyor zaten. Ortasaha oynayan bu sarışın çocuk ilk sezondan itibaren takımın en önemli dinamiklerinden biri olmayı başarıyor. 16 yıl boyunca bu formayı terletiyor. Çok transfer teklifi alıyor lakin hiç birini kabul etmiyor. Efsane olmak böyle birşey tabi ki..

Bir futbolcu düşünün, mesafe ile ilgili hiç bir sıkıntısı olmasın. Kaleyi gördüğü yerden, olabilecek en estetik vuruşla gol atabilsin. Mesafe önemli değil çoğu zaman topun önünde sekmesi yeterli. Kaleci çizgi de dahi olsa önemli değil. Pas aldığı arkadaşı, topu ona verdikten sonra santraya yürüdüğü konuşulur. Çünkü o top goldür artık. Kendine has stiliyle ortasaha oynamasına rağmen 443 maçta hepsi birbirinden şık ve en az yarısı jenerik olabilecek 162 gole imza atmış Southampton formasıyla. Taraftarı ''Le God'' lakabını takmış bu güzel adama. 15 yıl öncesini hatırlayanlar bilir Hami Mandıralı'yı. Hami, mesafe ne olursa olsun topa abanarak kaleyi görür ve golü yazardı. İşte bilmeyenler için bu adam Hami'nin dah estetiği diyebiliriz. Topu okşayan futbolcu bir nevi. İngiliz futbol tarihinin en çok gole çevrilmiş penaltı oranına sahip. Topun arkasına geçtiği 49 penaltının 48'ini gole çevirmiş. Hatta bu özelliği ile 2009 yılında İngiliz Milli takımının penaltı hocası olması gerektiği bile konuşulmuş ülkesinde. İngiliz Milli takımı demişken, Tessier bu formayı da 8 kere terletebilmiş sadece.

Ortasahanın hemen ilerisinden tüm defans hattını oyundan düşürebilecek, bir kalecinin ummadığı bir anda dizlerinin bağını çözecek adam. Onu izleyememiş olan fakat sonradan fark eden her futbol severde, mutlaka izleyememiş olmanın hüznünü yaşatacaktır..


7 Numranın en çok yakıştığı adam #respect..

1 yorum:

  1. İzlediğim en estetik uzaktan goller diyebilirim. Muhteşem bir futbolcuymuş gerçekten. Daha önce adını duymamış olmamız, yazının başında söylendiği gibi medyada hak ettiği değeri pek görmediğini kanıtlıyor. Yazı ve özellikle video için teşekkürler.

    YanıtlaSil